Bu başlık biraz absürd kaçmış değil mi? Herkes “içindeki cevheri, iyiliği, başarıyı, güzelliği, gücü keşfet” diye kitap yazıyor, sen tutmuş tam tersini söylüyorsun sayın Psikolog Hayrettin Şahin! Eğer kişisel devriminizi gerçekleştirmek istiyorsanız kendinizi olduğunuz gibi görebilmelisiniz. Dünyanın en zor işlerinden birisi insanın kendini olduğu gibi görebilmesidir. Bundan yıllar önce onlarca arkadaşlık sitesine üye oldum ve oradaki kişi profillerini inceledim. İncelediğim yüz binlerce profil içerisinde “Ben kötüyüm, ben yalancıyım, ben sahtekarım” diyen birisine rastlamadım. Hepsi “çok hanımefendi, çok beyefendi” olduğunu ifade ediyordu. Halbuki bu profillerin yüzde 90 küsuru sahteydi. Evli bir erkek yada bayan kendini bekar olarak tanıtıyordu. Kendinize güzellik katabilmek için öncelikle içinizdeki çirkinliği görebilmeniz gerekir. Eğer içinizdeki kötülüğü, çirkinliği göremiyorsanız kesinlikle içinizi iyilikle, güzellikle dolduramazsınız. İnsanlar içlerindeki çirkinliğin üzerini örtme eğilimindedirler. Siz bunu yapmaya başladığınızda kıyamete kadar çirkin olarak kalırsınız. Eğer iyi bir insan olmak istiyorsanız ilk önce içinizdeki kötülüğü bulup ortaya çıkarmalısınız. İnci istiridyenin içinde saklanır ve zamanla oluşur. İşte siz içinizdeki kötülüğün üstünü örterseniz sadece içsel kötülüğünüzü güvenceye almış olacaksınız. İşin en önemli tarafı kendimizi olduğumuz gibi tanımaktır. Kendinizi araştırırken nötr olun. Sahte kendilikler içimizdeki kötülükleri sakladığımız için ortaya çıkıyor. İnsanlar içlerindeki kötülüğü saklamak için kendi özlerini inkar ederler. İnsanın özünde gece ve gündüz gibi iyilik de, kötülük de vardır. Özün çirkinliği güzel elbiselerle, maskelerle örtülerek ortadan kaldırılamaz. Ne kadar çok maske takarsanız, örtü örterseniz özünüzdeki kötülük sizi daha da çirkinleştirilir. Böyle bir durumda özdeki güzelliklerde yok olur. Bir katil, cani, terörist olabilirsiniz. Kendinizi tanıyamazsınız. Kendinize yabancılaşabilirsiniz.

Bir heykeltıraş Waldo Emerson’un heykelini yapıyormuş. Her geçen gün heykelin sureti ortaya çıkıyormuş. Waldo Emerson da bu durumu ilgi ile takip ediyormuş. Heykelin durumu netleşmeye başlayınca Waldo Emerson’u da bir ciddiyet kaplamaya başlamış. Son gün artık heykelin son rötuşları yapılıyormuş ama Emerson’u bir kasvet kaplamış. Heykeltıraş ona bu ciddiyetinin, kasvetinin sebebini sormuş. Emerson: “Heykel bana benzedikçe onun çok daha şekilsiz ve çirkin bir hal aldığını görüyorum” demiş.

Kendi üzerinizdeki çirkinliği gördüğünüz zaman ancak onu atmak için çaba gösterirsiniz. Evinizdeki koku yapan çöpleri salının altına süpürmek sadece sizi tatmin eder. Ama evinizdeki pis koku devam eder. Önce evinizdeki pislikleri temizleyin. Ev pis kokuyorsa ne kadar güzel koku sıksanız da gene sonuçta kokmaya devam edecektir. Gerçek güzellik içinizdeki kötülükleri tespit edip temizlemekle ortaya çıkar. Hani atalar “Kimse ayranım ekşi” demez demiş ya. Siz ayranınız ekşiyse bunu deyin. Önce kötü huylarınızı, davranışlarınızı tespit edin ve onları tedavi etme yollarını araştırın. Bir süre sonra bu sıkıntıları giderdiğinizde çok tatlı bir insan olduğunuzu göreceksiniz. Unutmayın içinizdeki güzellik, iyilik saklanma ihtiyacı hissetmez. Ama içinizdeki kötülük hep maskeyle dolaşır. Hep bir örtünün altına saklanır. Buna izin vermeyin.