Hayatta sizi seven ya da sizden nefret eden insanlar hep olacak. Bir insan gelir beni göklere çıkarır. Bir başkası gelir beni yerin dibine geçirir. Halbuki ben aynı benim. Ben değişmedim. Sadece benim muhataplarım değişti. Ama ben aynıyım. Bir vatandaşımız bir yazımı okumuş, bana kızmış ve “Sen kimsin?” diye mesaj göndermiş. Ben de cevap verdim. Sen benim kim olduğumu düşünüyorsan ben oyum. Eğer bana anlamsız anlamsız bakarsan ben anlamsız olurum. Bana rengarenk bakarsan cıvıl cıvıl bir kuş olurum. Eğer bana önyargı ile bakarsan öyle olurum. Bana iyilikle bakarsan bir melek, bana nefretle bakarsan bir katil olurum. Neden mi? Çünkü ben bir aynayım. Aynaya yansıyan senin görüntündür. “BEN” aynasında “SEN” görünüyorsun. Lütfen bana “sen kimsin?” diye sorma. Dön kendi aynana “Ben kimim?” diye sor. Muhabbet kuşunun kafesine ayna koyarız. Kuş aynadaki yansımasını hep başkası sanır. Bir maymun aynaya baktığında karşısında yakışıklı bir prens görmez, sadece bir maymun görür. Benim kim olduğum sadece senin bakış açına bağlıdır. Karşında ben yok bir ayna var. Senin aklına gelen düşünceler bu aynaya yansıyor. Aynanın yansıyan yüzünün bir görüntüsü yoktur. Orası hiçliktir. Sadece var olanı yansıtır. Aslında ben ayna olarak bir hiçim. Sende hiç olabilirsen iki ayna birbirine bakar. Ve sonsuz bir görüntü ortaya çıkar. Binlerce iç içe geçmiş ayna görürsün. Berber dükkanlarında bu yansımayı görürsün. Her tarafı aynalarla çevrili bir odaya girdiğinde sonsuz sayıda kendi yansımanı görürsün. Bir ermiş caddenin başında duruyormuş. Saçları sakalları bembeyaz olmuş, beli bükülmüş. Yanına 20 yaşlarında bir delikanlı sokulmuş. Bu ermişe olanca hakareti yapmış. “Ne iğrenç bir adamsın? Saçların sakalların irin gibi… Tiksindirici bir görüntün var” diye saydırmış. Ermiş bu delikanlıya hiç cevap vermemiş. Sadece izlemiş. Yorulan delikanlı oradan uzaklaşıp gitmiş. Aradan biraz zaman geçince aynı yaşlarda başka bir delikanlı ermişe yaklaşmış. Bu da tam tersi övücü sözler söylemeye başlamış. “Efendim, siz ne kadar tatlısınız? Ne kadar şirinsiniz? Yüzünüzden nur damlıyor. Aman Allah’ım bu ne güzellik?” diye medhü senalarda bulunmuş. Ermiş bu delikanlıya da hiç cevap vermemiş. Bu delikanlı da bir süre sonra ermişin yanından uzaklaşmış. Olayları izleyen bir başkası çok şaşırmış ve ermişe “Babalık birinci delikanlı sana o kadar küfretti, hakaret etti, ona bir kelime de olsa cevap vermedin. Diğer delikanlı da seni övmekle göklere çıkardı, ona da bir şey söylemedin. Bunun sebebini merak ettim” demiş. Ermiş “Evladım ben bir aynayım. Birinci delikanlı kendi kötüydü, bende kendini gördü. Beni kötü gördü. İkinci delikanlı da kendisi çok iyiydi. Ben aynaydım. O da bende kendini gördü. Beni iyi birisi olarak gördü. Bundan dolayı onlara cevap vermedim” demiş. Sen de bir aynasın. Birisi sana mı sövdü? Birisi sana hakaret mi etti? Birisi sana kötü bir söz mü söyledi? Unutma sen sadece bir aynasın. Güzel kardeşim ayna olmak, ayna gibi davranmak insanı öylesine rahatlatır ki! Sen sadece ayna ol. Ayna hiç kimseye “Sen çok güzelsin. Sen çok çirkinsin” demez. Ayna yorum yapmaz. Ayna sadece yansıtır. Eğer sen hırsız isen herkesi hırsız olarak algılarsın. Eğer sen dürüst isen herkesi dürüst olarak algılarsın. İyiler çabuk kanar. Çünkü herkesi kendi gibi iyi bilir. Kötüleri aldatmak, kandırmak çok zordur. Kendi kötü olduğu için tedbirini alır. Herkesi kötü görür. Mutlu olmak istiyorsan sadece ayna ol. Kem söze, kötü söze cevap verme. Unutma beni nasıl bilirsen öyleyim. Psikolog Hayrettin ŞAHİN www.alfapsikoloji.com