Genç ve güzel bir kız varmış. Kızın ailesi bir süre sonra bu kızın hamile olduğunu öğrenmiş. Bu durumu öğrenen kızın akrabaları çok öfkelenmişler. Bu durumun sorumlusunun kim olduğunu sormuşlar kıza. Kız çok korkmuş ve sıkışmış. Köyün civarında kendi halinde bir ermiş yaşıyormuş. Kız da bu ermişin kendisine tecavüz ettiğini söylemiş. Kızgın ve öfkeli akrabalar hemen ermişin yanına gitmişler. Onu azarlamışlar, hırpalamışlar. Derviş sakin bir şekilde karşılamış bu kızgın kalabalığı. Herkes içindeki öfkeyi boşaltınca sadece “Öyle mi?” demiş. Bu kadar konuşmuş. Doğacak çocuğun sorumluluğunu kabul etmiş. Kalabalık ermişi bırakıp eve dönmüş. Kız eve dönünce büyük bir pişmanlık yaşamış. Akrabalarını geri çağırmış. Ermişi daha önce hiç görmediğini söylemiş. Çocuğun gerçek babasını korumak için yalan söylediğini itiraf etmiş. Kızın akrabaları da bu durum karşısında derin bir üzüntü hissetmişler. Gidip ermişe durumu anlatmışlar. Ondan özür dilemişler, af dilemişler. Ermiş herkesi sakin bir şekilde dinlemiş. Ve sadece “Öyle mi?” demiş. Tepkisi sadece bu olmuş.
Eğer sizin de hayatınızı sadece huzur kaplamışsa siz de aynı duruma gelebilirsiniz. İçini huzur kaplarsa sen sadece aktör olursun olaylar karşısında. Dünyada olan her şey sadece bir oyundan ibarettir. Her an hikayeler akmaya devam ediyor. Sen bir aktör olduğunun farkına varırsan kölelikten gerçek özgürlüğe adım atarsın. Dışarıda meydana gelen olaylar seni galeyana getiriyorsa, şişiriyorsa, geriyorsa sen bir köle olamaya devam ediyorsundur. Eğer dışarıdan bir kişi yada olay seni değiştirebiliyorsa, etkileyebiliyorsa sen bir bağımlısındır. Dışarı da ne olursa olsun seni etkilemiyorsa, aynı kalabiliyorsan, olaylar karşısında irkilmiyorsan, sarsılmıyorsan, sadece “Öyle mi?” diyebiliyorsan sen özgür bir bireysindir. Bu durum özüne ulaştığını ve özgür olduğunu ifade eder. Olaylardan ve kişilerden bağımsız davranabiliyorsan gerçek kendiliğini elde etmişsin demektir. Bu özgürlük insanın hiçliğe ulaşması ile olur. Bu özgürlük insanın kendini sıfırlaması ile olur. Bu özgürlük insanın boşluğu deneyimlemesi ile mümkün olabilir. Yemek yerken, otururken, uyurken, dolaşırken kişi bir hiç olduğunu idrak ederse, gerçek özgürlüğe ulaşır. Hiçlik içinizi doldurduğunda ego dışarı çıkar. İşte o zaman her ne olursa olsun sadece bir seyirci olursunuz. Filanca yerde deprem olmuş, “Öyle mi?” dersiniz. Ahmet amca ölmüş, “Öyle mi?” dersiniz. Kızın ayağını kırmış, “Öyle mi?” dersiniz. Sınavı kazanamadın, “Öyle mi?”. Savaş çıkmış “Öyle mi?”. İflas ettiniz, “Öyle mi?”. Dışarıdaki bütün olaylar sadece basit bir hayret ifadesi haline gelir. “Öyle mi?