Cinsel problemlerin % 99’u psikolojik sebeplere bağlıyken % 1’i bedensel faktörlere dayanır. Ülkemizde cinsellik tabu olarak kabul edildiği için cinsel sorunların çözümü olmasına rağmen bir çok kişi tedaviden kaçınır. Cinsel problemler kadın erkek her iki cinste de görülebilir. Cinsel problemlerin sebepleri kişiye özgüdür. Cinselliğin tabu olarak görüldüğü ailelerde yetişen çocukların cinsel problem yaşama ihtimali yüksektir. Yanlış cinsel eğitim, cinsel taciz ve tecavüzlere maruz kalma da bu sorunların kaynağında yer alabilir. Ülkemizde erkek cinselliği kadınlara göre biraz daha rahat yaşayabilir. Ama kadınlar cinsellikle ilgili daha çok baskıya maruz kalmaktadırlar. Kadın cinselliği konuşamaz, çekinir, utanır. Eğer cinsel bir problemi varsa onunla birlikte yaşamaya devam eder. Kadının cinselliği önemsenmez. Cinsellik kadında bir zevk ve haz kaynağı olarak görülmez. Kadın için cinsellik bir görevi yerine getirme olarak algılanır. Kadın cinselliğinin yaşanmasında, yönlendirmesinde erkeğin etkisi büyüktür. Kadınlar bir çok sebepten dolayı cinsel soğukluk, cinsel isteksizlik yaşayabilirler. Erkeğin bu konudaki yaklaşımı bu sorunların çözümüne katkı sağlayabilir. Ya da daha kötüye gitmesine sebep de olabilir. Kadınların cinsel istek ve arzularının şiddeti eşlerine karşı duydukları sevgi, sevilme ve beğenilme hisleri ile doğru orantılıdır. Eşini ne kadar çok seviyorsa ona karşı duyduğu cinsel istek arzu da artabilir. Cinsel isteksizlik, cinsel soğukluk kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla görülmektedir. Kadın evde hor ve hakir görülürse, kötü söz ve muameleye maruz kalırsa, eşinden destek görmezse cinsel isteksizlik yaşayabilir. Cinsellik dışında farklı sorunlar yaşayan çiftlerin cinsel problemleri daha zor çözülmektedir. Ayrıca cinsel problemin önemsenmeyip tedavi sürecinin ertelenmesi de çözümü zorlaştırmaktadır. Cinsel sorunların çözülmemesi erkek ve kadının hayatın her alanında performansını düşürür. Huzur ve mutluluğunu azaltır. Cinsel sorunun çözümünde öncelikle kişilerin sorunlarını kabullenmesi gerekir. Baskı, şiddet, eleştiri çözümü zorlaştırır. Eşi zorla terapi sürecine katmak sakıncalıdır. Sorunun çözümü için kişinin kendini hazır hissetmesi gerekir. Kişinin cinselliği hak ettiğini düşünmesi gerekir çözüm sürecini kolaylaştırır. Sorunun üzerine yatmak, üstünü örtmek sorunu ileride daha şiddetli bir şekilde yaşamaya yol açar. Cinsel sorunların ikincil etkileri vardır. Cinsel sorun yaşayan kişi mutsuzluk, huzursuzluk, tahammülsüzlük yaşar. Bunlara bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, karın ağrısı, unutkanlık, bayılma, çarpıntı gibi sıkıntılar da yaşarlar.
Kadınlarda görülen cinsel problemler kısaca şunlardır:
- Vajinismus (ilişkiye girememe)
- Cinsel ilişkiden tiksinme
- Orgazm olamama
- Cinsel isteksizlik yaşama
- Acılı, ağrılı cinsel ilişki yaşama
Ülkemizde kadınların cinsel yaşantısı sorunlu iken erkeklerin cinsel yaşantısı da pek parlak değildir. Erkek cinselliği ön plandadır. Erkek çocuk sünnet olarak toplumda kendine bir yer edinir. Cinsellikle erkeklik özdeşleşir bizim toplumumuzda. Delikanlı 22 yaşında terapiye gelmiş. “Hocam, son çarem sizsiniz. Eğer derdime çare bulamazsanız gidip intihar edeceğim. Kimseye erkekliğime söz söyletmem. Bende iktidarsızlık var. Lütfen beni bundan kurtarın” diyor. Erkekliğe verilen bu aşırı önem bazen cinselliği yaşanılmaz hale getirir. Bu aşırı önem erkekte performans kaygısına yol açar. Aşırı heyecan, kaygı, korku sonucunda erken boşalma, sertleşmeme sorunları patlak verir. Erkeklerin cinsel problemlerini kabullenmemeleri ülkemizde daha yaygındır. Adamın sperm sayısı az, kendi uzmana gitmiyor hanımını gönderiyor. Erkeğin cinsel problemini kabullenmesi zordur. Çözüme yanaşması için zamana ihtiyacı olabilir. İşte tam süreçte tedavi için ısrarcı ve sabırsız davranan kadınlar eşlerine yardımcı olamazlar. Bu durum ters etki oluşturarak erkeğin bu konuda bir direnç geliştirmesine sebep olabilir. Eşiyle sağlıklı bir cinsel hayat yaşayamayan bazı erkekler mastürbasyona yönelerek fiziksel ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Mastürbasyon bir çözüm değildir. Sürekli mastürbasyona yönelen erkek eşinden uzaklaşır. Sorun daha da büyür.
Erkeklerde görülen cinsel sorunlar ise;
- Erken boşalma yaşama
- Cinsel isteksizlik
- Sertleşme problemleri
- Orgazm olamama yada geç orgazm olma
- Cinsellikten iğrenme, tiksinme
Sağlıklı bir cinsel yaşam için ruh sağlığının yanı sıra bedensel sağlığa da dikkat etmek gerekiyor. Cinsellikle ilgili problemleri hemen sıcağı sıcağına uzman ile paylaşmak lazım. Cinsel sorunların tedavisine başlamak sıkıntı ve stresi azaltır. Fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşamak cinsel yaşamı olumsuz yönde etkiler. Örneğin, obezite sorunları, eklem problemleri, ağız ve diş hastalıkları, cilt hastalıkları, depresyon, obsesyonlar, panik atak gibi hastalıklar cinsel problem yaşama ihtimalini artırıyor. Cinsel problem yaşayan kişilerin eşlerinde bir takım şüpheler oluşabilmektedir. Örneğin; eşinin kendisini sevmediğini yada aldattığını, beğenmediğini, eş cinsel olabileceğini, gözünün dışarıda olabileceğini düşünebilmektedir. Bu tür şüpheli yaklaşımlar evliliği yıkım noktasına kadar getirebilir. Halbuki basit bir tedavi, terapi ile cinsel problemlerinizden kurtulabilirsiniz. Cinsellikle ilgili daha detaylı bilgileri www.alfapsikoloji.com www.gaziantepvajinismus.com www.gaziantepcinseltedavi.com sitelerimizde bulabilirsiniz.
Tags: kekemelik, panik atak, depresyon, vajinismus, depresyon gaziantep, gaziantep panik atak, gaziantep vajinismus, gaziantep kekemelik, gaziantep psikolog, aile terapisi, cinsel terapi, sınav kaygısı, erken boşalma
gazaintep erken boşalma tedavisi kilis erken boşalma tedavisi adıyaman erken boşalma tedavisi hatay erken boşalma tedavisi şanlıurfa erken boşalma tedavisi mardin erken boşalma tedavisi diyarbakır erken boşalma tedavisi kahramanmaraş erken boşalma tedavisi osmaniye erken boşalma tedavisi